15 Şubat 2012 Çarşamba

DUY BABAM İLAHİSİ



DUY BABAM İLAHİSİ





Biraktıgın malları taksim etdik.



Sen mezarında huzur içinde yat babam.



Biz üç kardeş malın için kavga etdik.



Hayırsız malın yüzünden,duy babam.



Zannetmeki çocukların rahat etdiler.



Dögüş,kavga mahkemeye gitdiler.



Somak istersen malını ne etdiler.



Bir kısmını kumara verdiler babam.



Malın yerine dinini ögretseydin.



Sende mezarında rahat etseydin.



Kendine etdigin gibi bizede etdin.



Malından hiç hayır duymadıkki, duy babam.



Çalıştın gece gündüz demedin.



Sırtına bir takım elbise giymedin.



Doyasıya bir yemek bile yemedin.



O, dünyada yemek varsa ye babam.



Evlatlarına bıraktın malları.



Komşular taşıdı salını.



Dahasıda var görmek istersen halini.



Cenazeni kılmadıkki duy babam.





Büyük oglunu sorma,çok hüneri var.



Her gün kafa çeker ,hem kumar oynar.



Zararın neresinden dönersen kar.



O dünyada malın varsa sat babam.



Oglun akıllı olsaydı ne yapardı malı.



Oglun deli ne yapacakki malı.



Kumarhane yaptık senin sarayını.



Çatısında bülbüller ötüyor babam.





Kızını sormak istersen çok iyi .



Çok güzel ögrendi dansı, yüzmeyi.



Çokta sever pantolanla gezmeyi.



Orada böyle kız yetiştirme sen babam.



Dahasıda var birde sosyete gülü.



Bataklıklar sahnesinin bülbülü.



Batıya kaptırdı bütün gönlünü.



Orada haya varsa sen gönder babam.



Oglunu dövmeyen özünü döver.



Kızını dövmeyen dizini döver.



Neticeyi bana sorarsan eger.



Kendine etdin bana etdin sen babam.





Günde iki paket sigara içer .



Gavurun icadı modayı seçer.



Su yerine viski,bira içer.



Cemiyetimizin yüz karası bil babam.



Dedimki gel bacım islamda hayat.



Bu soguk halleri kalbinden sök at.



Dünyan yüz karası ,ahiretin berbat.



Dedimde tersledi beni duy babam.



Kadınmı erkekmi bilmem onu.



Gelinmi kızmı .farketmedim onu.



Begenmiyor neslimizin gidişatını.



İşte kızında bu halde bil babam.





Anamıda sormak istersen eger.



Nekadarda hüneri varmış meger.



Altmışından sora çorapsız gezer.



Halini bir görsen gülersin babam.



Sonra anacıgım şikayetci senden.



Doyasıya açık saçık gezememiş,bil babam.



Bundan dolayı senden çok bezmiş.



İllede evlenecegim diyor duy babam.



Neticede bir kaç gün eve gelmedi.



Bir ahbabtan duydum anam evlendi.



Kocasını görsen sanarsın evladı.



Anam altmış kocası otuzüç duy babam.





Ben küçük oglundanda sana fayda yok babam.



Bir fatiha bile okumadım sana.



Çünkü dinimi ögretmedin bana.



Böyle olacagını bildirmedin sen bana .



Üzerine haç farz oldu yapmadın,



Ezanlar okundu namaz kılmadın,



Bir fakire sadaka bile vermedin,



Hangi yüzle sen huzura vardın babam.





BU SÖZLERDEN İBRET ALIN BABALAR.



SİZLERDE DİNLEYİN SAYIN ANALAR.



DEMEYİN HA DAHA ZAMANI VAR.



BABAM GİBİ AKILSIZ OLMAYIN SİZ BABALAR.



BU MEZAR TAŞINA İBRETLE BAKIN.



OKUMADAN GEÇMEYİN DOSTLARIM SAKIN.



EVLADINIZA HELALINDEN MAL BIRAKIN.



SAKIN BABAM GİBİ OLMAYIN SİZ BABALAR.



DOGRU SÖZÜM BABAMA YALAN GELİRDİ.



NETİCEDE ÖMRÜDE SONA ERDİ.



BU MEKTUBU SANA,FURKANIN YAZI VERDİ.



ORADAKİ BABALARA SEN OKU BABAM…





YAZAN: ALİ ERCAN







MEDİNE’DE ZAMAN


MESCİD-İ NEBEVİ(MEDİNE)












MEDİNE’DE ZAMAN



Medine’de sabah başkadır.

İnsanlar sevinçle uyanırlar,

Ezan-ı Muhammedi yükselir.

Mescid-i Nebevi’den

Ve Medine sokakları

Bayram yerine döner.



Bir dede hanımının elinden tutarak yürür.

Bir çocuk mescidin bahçesinde koşar özgürce

Sabaha kadar yeşil kubbeyi seyreden bir genc

Tebessüm ederek girer babus selam kapısından

Yeşil elbiseleriyle mescidde hizmet edenlere imrenir



Bir peygamber aşığı…

Bir peygamber aşığı Ümmet-i Muhammed’i koklar

Gözlerini yumarak…

Bir kuş uçar cennet bahçesinin üstünden.

Bir tekbir yayılır boşluğa.

Bir hasret dillenir yüreklerde

Ve “Bir” olana ibadet edilir.



Kimi ravza-i mutahhara’da kılar namazı

Kimi ashab-ı suffenin yerinde

Şemsiyelerin altında saf tutar kimi

Kimi mescidin bahçesinde.

Ve hıçkırıklarla secdeye kapanırlar.



Sonra otellere dönülür

Güneşin huzur veren ışıklarıyla.

Yeni kafileler girer medineye

Otellerin arasından yeşil kubbeyi arayan gözler

Salat-ü selamlarla yıkanır.



Kimi kafileler

Cennetül Bakî’dedir.

Kimisi Medine’yi dolaşır otobüslerle

Mihr Ali abiden Uhud’u dinler.

Hz. Hamza’yı dinler.

Asr_ı Saadeti yaşar Peygamber misafirleri.



Medine’de öğle başkadır.

Güneş ikindiye kadar yalnızdır Medine sokaklarında

Çünkü Güneş kıskançtır.

Habîb-i Zîşan’la başbaşadır.

Kainatın güneşinden güç katar gücüne.



Ve ikindi namazından sonra

Dükkanlar açılır.

Buhurdanlıklarda tüten kokular

Nazlı nazlı etrafa yayılır.

Kasr-ı halife oteline giden bir babaanne



Yolda torunlarına oyuncaklar alır

Hurmaları yüklenmiş bir delikanlı

Eşiyle birlikte yürür

Melekler tebessüm eder onlara

Dua eder.



Bir kasetçiden Kabe imamlarının sesi yükselir.

Vahyin yıkadığı yüzler dolaşır pazarlarda

Medine halkı güler yüzlüdür.

Çünkü onlar Ensar’ın torunlarıdır.

Rasulullah’ın komşularıdır.

Çok hassastır kalpleri.



Bunu bilen bazı misafirler

Mescid-i Nebevi’de kazandıklarını

Hayatları pahasına korumaya çalışır.

Ama bazıları

Sanki sadece alış verişe gelmiş gibi,



Kavga gürültüyle geçince günleri

Ve Unutunca Medine’yi

“Yazık oldu” der melekler

Milyarlarca insanın içinden seçildi

Buraya geldi

Ama yazık etti, yazık etti.



Medine’de akşam başkadır.

Zemzem bidonlarından zemzem içilir

Ve ikram edilir yanındakilere.

Şemsiyeler kapanır yavaşça,

Kubbeler açılır.



Gökyüzü tüm ihtişamıyla meydana çıkar.

Kimse yıldızları fark etmez nedense

Kainatın güneşinin yanında yıldızlar farkedilmez.

Ebuzer gıfari caddesini yağmur ıslatmasa da

Hasret gözyaşları ıslatır.



Sıra sıra dizili ankesörlerden

Farklı dillerde konuşmalar yapar.

Farklı renklerde insanlar.

Heyecanla konuşan biri şöyle der:

“İnanamazsın, şu anda seninle konuşurken

Mescid_i nebevi’ye bakıyorum.



On tane minare sanki arşa yükselmiş gibi.

Öyle heybetli görünüşleri var ki anlatamam.

Bu gün ikindi namazını Ravza-i mutahhara’da kıldım

Hem de Hz.Aişe sütununun önünde.

Allah sana da nasip etsin.

İnşallah dönünce anlatırım.



Medine’de gece başkadır.

Peygamber misafirleri dalınca uykuya

Melekler iner Kubbetül Hadra’ya.

Ve uzaklarda, çok uzaklarda

Medine hasretiyle yanan yüreklerden



Selamlar iletilir Sultanlar sultanına.

“Ya rasulallah” demiştir biri

“Bu yıl da nasip olmadı Medine’ne gelmek!

Ravza’nın kokusunu koklamak nasip olmadı.

Umre’ye gidenleri görünce boğazıma bir şey takılıyor.



Hep selam gönderiyorum sana

Geçenlerde umreden dönen bir arkadaş

Tespih verdi bana. Medine’den almış.

Tespihi sabaha kadar kokladım.

İnşallah bu yıl gelirsem o tespihi de getiricem.

Sana salat ve selam olsun ey gönlümün sultanı.



Medine’de zaman başkadır.

Medine’de herşey bir başkadır.



Eseri seslendiren sanatçı:DURSUN ALİ ERZİNCANLI

PEYGAMBERİM




PEYGAMBERİM





Yeryüzünde en büyük

İnsandır Peygamberim.

Bütün hasta. kalplere

Dermandır Peygamberim.



O'dur gönlümde yatan,

Unutmam hiç bir zaman,

Hep İslamı anlatan

Fermandır Peygamberim



Biliniz arkadaşlar.

Dinecek akan yaşlar.

Yolunda bütün başlar

Kurbandır Peygamberim.



Olamaz kusur sende,

Yürüyorum izinde

En büyük mucizen de

Kur'an'dır Peygamberim.




Dindirdi her yasını

Ak etti karasını

İnsanlık yarasını

Sarandır Peygamberim.



Muhammeddir önderim,

Sevgili Peygamberim,

Ben seni çok severim,

Sevgili Peygamberim.

MESCİD-İ AKSA'DA



MESCİD-İ AKSA'DA
Mescid-i Aksa'da ışıklar sönmüş
Zalimler kurulmuş gözleri dönmüş
Nebiler diyarı ne hale düşmüş
Kana boyamışlar şu Filistini
Feryad ediyorlar kardeş bacılar
Hergün ölüyorlar masum çocuklar
Mahşer günü ALLAH hesabı sorar
Kana boyamışlar şu Filistini
Beytullahtan önce kıble orası
Filistinde eser şiddet havası
Ne kalmış bir dalı ne de ovası
Kana boyaşmışlar şu Filistini
Feryad ediyorlar kardeş bacılar
Hergün ölüyorlar masum çocuklar
Mahşer günü ALLAH hesabı sorar
Kana boyamışlar şu Filistini
Barut kokusundan çiçekler solmuş
Cami minareler topa tutulmuş
Bir kara beladır musallat olmuş
Kana boyamışlar şu Filistini
Feryad ediyorlar kardeş bacılar
Hergün ölüyorlar masum çocuklar
Mahşer günü ALLAH hesabı sorar
Kana boyamışlar şu Filistini
İLAHİ ESERİ:Abdurrahman Önül

UÇUN KUŞLAR MEDİNE'YE








UÇUN KUŞLAR MEDİNE'YE



Uçun kuşlar Medine’ye,

Ya Muhammed diye, diye

Selam götürün hediye,

Ya Muhammed diye, diye


***


Yürü gönlüm güle, güle,

Dön orda şeyda bülbüle

Getir aşkını sen dile,

Ya Muhammed diye, diye.


***


Bulut geçer katar, katar,

İçlerinde gözyaşım var,

Gidip Medine’ye yağar.

Ya Muhammed diye, diye.


***


Yürü gönlüm güle, güle,

Dön orda şeyda bülbüle

Getir aşkımı sen dile,

Ya Muhammed diye, diye.


***


Kanadını açmış rüzgar,

İçinde hasret ahım var,

Varıp Medine’ye yağar,

Ya Muhammed diye, diye.


***


Yürü gönlüm güle, güle,

Dön orda şeyda bülbüle

Getir aşkını sen dile,

Ya Muhammed diye, diye.


***


Gönlüm Medine’ye gider,

Gözüm buradan seyreder,

Kandil mumu erir biter,

Ya Muhammed diye, diye.


***


Yürü gönlüm güle, güle,

Dön orda şeyda bülbüle

Getir aşkını sen dile,

Ya Muhammed diye, diye.



Değmeyin şu gönlüme




ALLAH ZİKRİ İLE YANAN KALP




Değmeyin şu gönlüme
Değmeyin şu gönlüme
Bu gönlüm ALLAH der ağlar


El vurmayın kalbime
Bu kalbim ALLAH der ağlar


El vurmayın el vurmayın kalbime
Bu kalbim ALLAH der ağlar

Değmeyin şu gözüme
Bu gözüm ALLAH der ağlar


El vurmayın özüme
Bu özüm ALLAH der ağlar


El vurmayın el vurmayın özüme
Bu özüm ALLAH der ağlar


NÜBÜVVET MÜHRÜ




NÜBÜVVET MÜHRÜ



Allah’ın resulu can feda ona



Hasreti ile doldum ben yana yana



Ukkaşe misali dalsam uğruna



Resulun sırtında nübüvvet mührü





Ukkaşe kamçıyı eline aldı



Resulun nübüvvet mührüne daldı



Sırtında mührünü öptü ağladı



Gönlünü nebinin nuruna saldı





Peygamberimizdir önderimizdir



Canlara can katan rehberimizdir



Mevlaya bağlayan kaderimizdir



Resulun sırtında nübüvvet mührü





Bir yılan aşıktı can Muhammede



Hatırası kaldı Ebubekirde



Resulu sevenler düşermi derde



Resulun sırtında nübüvvet mührü